22 Eylül 2014 Pazartesi

FENERBAHÇE ÜLKER 2014-2015 SEZONUNA DAİR ÖN İNCELEME

3 aydır izlemeye hasret kaldığımız takımımıza Zadar turnuvasıyla kavuştuk. Hem artık takımın daha çok oturması hem Obradovic ile 2. sezonumuz olması ve bu durumun beraberinde oluşan  Top 8 beklentisi hem de geçen 3 ay içinde transferle yenilenen takımın nasıl olacağını da heyecanla bekliyorduk hepimiz dolayısıyla ilaç gibi geldi bu hazırlık turnuvası. Turnuvada 3 maç oynadı takımımız fakat yayıncı kuruluş sağolsun 2 maçımızı izleyebildik. Çok ölçü sayılamayacak olsa da bu maçlarda verdiğimiz sinyallerden, parkede yapmaya çalıştıklarımızdan, gözüme çarpan değişikliklerden ve yeni oyuncularımız hakkında bildiklerimden yola çıkarak ufak bir değerlendirme yazısı olacak bu temelde. Bu kadar girizgah yeterli takım hakkındaki izlenimlerimi aktarayım artık.

Hücumda uzunca zaman yaşadığımız tıkanmalar bu sezon yaşanmayacak gibi gözüktü bana. Hücumda direkt PNR veya bire bire dayalı bir sistem uygulamadık, daha çok NBA hücumlarında gördüğümüz yarı sahayı hızlı geçerek fast breaklerle sayı bulma, yerleşmiş savunmaya karşı çözüme dayalı setlerle oynadık. Geçen sezon bildiğiniz üzere Maccabi, David Blatt yönetiminde o oyun tarzıyla şampiyon olmuştu. Hazırlık turnuvası olduğu için deneme olma ihtimali olsa da sezon içinde de uygulayacağımız kanısındayım bu hücum tipini. Kadro yapısı müsait buna zira. Savunmada başarılı olduğumuz pozisyonlarda ribaunddan sonra fast break düşünüyor takım ilk olarak. Bu durum geçen sene yine vardı fakat daha ziyade Bo'nun oyun tarzına dayalı olarak yapıyorduk. Bu sefer takım olarak hızlıca kat etmeye çalışıyoruz yarı sahayı. Daçka maçında özellikle Can, Melih ve Vesely böyle sayılar buldu. Fast break ön planda olunca kaliteli pasörler ve atlet uzunlar daha önemli hale geliyor, bu parçalar da elimizde mevcut. Yerleşmiş savunmalara karşı da akıcı pas trafiği sağladı, sağlamaya çalıştı takım genelde. 4 numarada kim oynarsa yayın gerisine çekildi  iki maçta da, ki bu durum hücumda o pas trafiğini rahatlatmak ve savunmanın boyalı alana gömülmemesi için şart. Hickman ve Goudelock'ın oynadığı bölümlerde top kontrolünü ikisi ele aldı, Emir'in oynadığı bölümlerde direksiyon Emir'e verildi. Lider oyuncuyla başlayan ataklarda pas trafiği hep ön plana alındı. Doğru paslarla top dolaştırılıp müsait üçlük pozisyonları da yaratıldı, güzel yerde gelen perdenin ardından PNR da oynandı. Özetle hücumda üretken olmak amaçlandı hep. Geçen sezon hücumda zaman zaman yaşadığımız tıkanmaları engellemek için ideal. Yeni transferler takıma alışınca ve eksik oyuncularımız da takıma katılınca başarıyla uygulayabiliriz. Bjelica da bu sistem için bulunmaz hint kumaşı tadında.


Savunma tarafında özellikle Darüşşafaka Doğuş ile oynadığımız maçta zaman zaman farklı şeyler deneyebileceğimizin sinyallerini gördük. Daçka maçında sürekli tam saha baskıyla savunma yaptık. Karşı takımın özel bir guard'ı yoksa güzel bir savunma türü bu. Dezavantajı yorucu olması. Bizim avantajımız ise kaliteli ve geniş bir kadromuz olması. Baskı altında yılan takımlara karşı zaman zaman bu savunmayı görebiliriz sezon içinde. Bire bir savunmalarda ise switch yaparken geçen sezondan daha iyi gördüm takımı. Çok fazla adam kaçırmadılar, switch yaparken vakit kaybını azaltmışlar. Dominant pota altı olan takımlara karşı zaman zaman ribaund problemi yaşayabiliriz yine. Tekrar söylemekte fayda var hazırlık turnuvası olduğu için çok da ölçü değil tabii bunlar. Takımlar gevşek bir havada çıkmasa da maçlara özellikle işin savunma tarafını ölçü almak için henüz çok erken. Savunmada motive olmak çok önemli. Yani takım savunmasını ilerleyen dönemlerde özellikle Top 16 başladıktan sonra daha net göreceğiz.


Özetle oyun yapısı olarak hem hücumda hem savunmada daha derli toplu gözüktük diyebilirim. Yeni transferlerden merak ettiklerime ve göze batan oyunculara da kısa kısa değineceğim.


Ricky Hickman beklentilerin altında kaldı. Pek konsantre olduğunu söyleyemeyiz. Kendisi hakkında daha sağlıklı yorum yapmak için sezonu beklemek gerek. Kariyerli ve karakterli bir oyuncu. Sezonun başlamasıyla ve takıma alışmasıyla faydalı olacaktır. Zira hücumda verdiğimiz sinyallere göre alışık olduğu oyunu oynayacak sezon içinde de.


Andrew Goudelock'a gelirsek hepimizi yüzünü güldürdüğünü söylemek yanlış olmaz. Yıllardır hasretini çektiğimiz ve sevdiğimiz bir oyuncu tipi. Kendi şutunu yaratabiliyor, bilekleri çok düzgün, üçlük çizgisinin ardından inanılmaz bir tehdit, sorumluluk almaktan çekinmiyor. Kaliteli bir skorer olduğunu biliyorduk çubukluyla da ilk kez izleme şansı bulduk ve bize de gösterdi bunu.


Jan Vesely enerjisi ve atletikliğiyle bilinen bir oyuncu. Turnuvada da bunu gösterdi zaten. Serbest atışları biraz dengesiz bileği düzgün olmasına rağmen. Zaman zaman çizgide saç baş yoldurtabilir yine de kendisinden de katkı alacağız. Bjelica için güzel alternatif.


Semih Erden benim kafamda büyük soru işaretiydi. Geçen sezon o halini gördükten sonra hiç istemiyordum fakat Türk rotasyonu içinde başka alınabilecek uzun da yoktu. Kafa olarak kendini toparlamış gözüktü. Umarım hep böyle gözükür ve katkı verir sezon içinde de.


İzzet Türkyılmaz da iyi sinyal verenlerden. Geçen sezon topu aldığındaki o şaşkın halinden sıyrılmış gözüktü iki maçta da. Savunmada beklenen katkıyı verdi genelde. Yayın ardından da etkili gözüktü, şut çalışmış sanırım. Böyle devam ederse geçen sezon olduğu gibi rotasyon dışı kalmaz. Çok olmasa da süre bulur ve katkı verir. Sevindiren oyunculardan oldu.


Kenan Sipahi şanssız bir sakatlıkla sezonu kapatmıştı Trabzonspor maçında. Genç oyuncumuzu parkede görmeyi gerçekten özlemişim. Takımda da ciddi bir rolü var. Hickman'ın başka alternatifi yok.


Güzel sinyaller aldık takımdan. Üstelik bu takıma Bjelica ve Bogdan katılacak daha. Beklentilerimizi karşılayarak bu sezon bizi mest edeceklerine inanıyorum. Yolumuz açık olsun.


(unfaithful)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder