15 Nisan 2014 Salı

ANALİZİ OLMAYAN MAÇ

Analizi yok dedik, bunu çok harala gürele bir maç olduğu için değil, maça dair teknik cümleler dizmenin "bu saatten" sonra anlamsızlaştığı için. Çok da kasmadan, birçok eksiğe rağmen 4 gollü ve rahat bir galibiyetle ayrıldık Mabed'den. Kara 13 Nisan gününün en güzel tarafı idi Antalyaspor maçı. Nitekim; aynı gün erkek voleybolcularımız 3-2 Halkbank'a yenilerek, kadın voleybolcularımız Vakıfbank'a yine aynı skorla yenilerek kılpayı kupayı kaçırmamıza neden oldu. Güne masa tenisi Şampiyonlar Ligi finalini kaybederek başlamıştık zaten. Kadın basketbolcularımız ikinci kere üst üste finalde verdi kupayı Euroleague'de Galatasaray'a. O mücadelelnin iki ekibini de tebrik etmeden geçmeyelim.



Analiz yapmayalım dedik ama Caner'in attığı frikik golü ile bu seneki "top class" performansını süslediği, Kadlec'in son maçlarındaki stoper mevkiindeki başarılı oyunlarını 2 gol ile ışıklandırmasını, Sow, Kuyt ve Salih'in akıttığı kanlarla "Mehmetçik Basri"leşmesi anekdotlarını es geçersek ayıp etmiş oluruz.

Galatasaray taraftarının Mayıs ayı vurgusuna esprili bir gönderme vardı tribünde:

Bu, aslında bir meydan okumaydı. Tarihinin en rahat şampiyonluğunu tarihinin en zorlu döneminde alıyordu Çubuklular. 3 Temmuz Fenerbahçe'yi yıkamamıştı.

Bitime 5 hafta kala puan farkı Beşiktaş ile 12 ve bir sonraki maçımız da Beşiktaş ile. Kazanırsak bu Pazar şampiyonluk kutlaması yapabiliriz. Ne kadar da heyecan verici değil mi? Hiçbir şampiyonluğu böyle beklemiş miydik?

Ersun Yanal maç adına en doğru hamleyi yaparak taktik dizilişi değiştirmeden sadece eksiklerin yerine muadillerini koyarak başladı maça. Sağolsunlar Selçuk Şahin, Kadlec, Mehmet Topuz ve diğerleri haleflerini aratmadı.

Kara pazar beyaz bitti. Adım adım şampiyonluğa gidiyoruz. Dediğimiz gibi fazla söze gerek yok; çıkarın bayrakları. Gülümsüyor arma.

(dmitri fedorovic)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder